10 Mayıs 2008 Cumartesi

Paşaya birkaç sual!..

YÖK Yasa tasarısı’nın kabul edilmesiyle,bir kaşık suda fırtınalar koptu. Bu fırtınaya kapılanlardan biri de maalesef bir paşamız oldu. Şimdi paşamın yüksek müsadeleriyle kendilerine bazı sorular sormak istiyorum (istemezlerse cevaplamayabilirler):
Paşam, siz dindar insanları seviyormusunuz, sevmiyormusunuz? İHL’lere mi karşısınız, yoksa orada öğretilenlere mi? Farzedelim ki, bütün okullarda din dersi var ve her öğrenci iyi bir din eğitimi alıyor; okuldan dinini, imanın, ecdadını, atasını, ahlâkını öğrenip mezun oluyor. Peki, bunun kime ne gibi zararı olabilir? Hangi dindar insandan ya da İHL’ liden bu ülkeye ne gibi bir zarar gelmiştir?
Hangi bankayı hortumlamışlardır? Söz konusu beyanatınızda, kamuoyunun rahatsız olduğundan bahsediyorsunuz. Kamuoyundan kastınız YÖK, TÜSİAD, CHP ve birkaç kiralık kalemse, bir diyeceğimiz yoktur. Ama, “Benim kastettiğim Türk halkı ve dolayısı ile Türk kamuoyu” derseniz, o zaman bu işte bir terslik var. Çünkü kamuoyu, bu hükümetten ve icraatlarından rahatsız olmadığını 3 Kasım 2002’de gayet net bir şekilde gösterdi. 28 Mart 2004’te ise desteğini artırarak onayladı. Bu yüzde kırk ikilik oy oranına diğer sağ ve muhafazakâr partilerin aldığı oyları eklersen yüzde 75’lik bir oy oranı çıkar ki, sizce yeterli değil midir paşam? Pekî, sizin beyanatınızın arkasında kimin desteği var? CHP, TÜSİAD, YÖK ve bazı kiralık kalemlerin dışında. CHP’li Haluk Koç, sizinle görüşlerinin örtüştüğünü söylüyor. Zaten örtüşmese idi, abesle iştigal olurdu değil mi paşam? Beyanatlarınızla amacınız kamuoyunu mutlu etmekse, çok yanılıyorsunuz. Yok hayır, YÖK, TÜSİAD, CHP ve kiralık kalemlerden oluşan bir avuç azınlıksa, başardınız paşam, tebrikler. Söylediklerinizi büyük bir zevkle dinlediler ve şu an sanırım zevkin(!) doruklarındadırlar. Bu durumda ortam gerilmiş olmuyor mu? Pekî, geren taraf kim oluyor paşam? Halkın büyük desteğiyle bir hükümet çıkmış, ne güzel yönetiyor ülkemizi. Sizler de biliyorsunuz ki, gayet de başarılılar. Ülkemizi hem ekonomik, hem sosyal, hem de kültürel yönden kalkındırıp uluslar arası arena da çıtasını yükseltiyorlar. İstikrarı yakaladık, gelecek vaat eden eden bir hükümetimiz var. Artık başbakan burnunu çekse(!) dolar fırlamıyor; borsa taban yapmıyor. Sizce çok mu kötü bu durumlar paşam? Meclis, milletten aldığı yetkiyi kullanırken size sorması gerekir mi paşam? Söz konusu ülkemizin güvenliği ise, tabî ki sormalı. Ama durum, öğrenimdeki bir adaletsizliği gidermeye yönelik küçük bir yasal düzenlemeyse, size sormalı mıdır paşam? Sahi Kuzey Irak ve KKTC gibi hayati, üstelik son derece kritik konularda sizlere görüşleriniz soruldu, o zaman topu neden Meclis’e attınız paşam?..
Ya, bırakalım hükümet, yani Meclis, milletten aldığı yetkiyi kullansın; ya da koltuğa siz buyurun paşam!. Ülkemiz artık G.Afrika’ nın monarşiyle yönetilen kabile devletleri görüntüsünden çıksa iyi olmaz mı? Bir önceki Genelkurmay Başkanımızın (Hüseyin Kıvrıkoğlu) resmi, Paris’te bir tren garında dikdatörlerle birlikte ayaklar altına alınmıştı, hatırladınız mı paşam? Sizi bilmem ama, bizler, yani Türk halkı çok üzülmüştük! İstiyorduk ki kimseye malzeme vermeyelim, o kahredici durumu bir daha yaşamayalım, yanlış mı düşünüyoruz paşam? Yüce Allah (cc) sizleri, milletimizi, devletimizi ve bütün Müslümanları fırsatçılardan, kapkaççılardan, kiralık kalemlerden, bilimum insanlık düşmanlarımdan korusun. Amin…

Vahdeddin ZAİMOGLU/K.MARAŞ 1O MAYIS 2004 VAKİT