10 Mayıs 2008 Cumartesi

MARAŞ ŞOKTA!

Önce Sayın Abdullah GÜL'ün 11.Cumhurbaşkanımız olmasıyla mutluluklara gark olduk. Sevindik. Sevinç gözyaşları döktük; sonra maalesef bu sevinci tam yaşayamadan memleketimizin gururu ve bakan olmasına kesin gözüyle baktığımız Milletvekilimiz Sayın Mehmet SAĞLAM'ın kabinede liste dışı kalmasıyla şoka girdik.
(Keşke kabine bir kaç gün daha sonra açıklansaydı da bizde şu sevincimizi doyasıya yaşasaydık.)

Kahramanmaraş olarak; kahramanmaraş'lılar olarak biz bir bakanlık almayı çoktan hakettik.

2002 seçimlerinde hiç tereddüt etmedik AK Partiye verdik oylarımızı. Öyleki Maraş Türkiye sıralamasında ilk üçe girdi aslanlar gibi...

Sonra, yerel seçimler yapıldı yine aynı; oylarımızı esirgemedik Maraş'ı Türkiye birincisi yaptık.

22 Temmuz seçimlerinde yine AK Parti dedik, yine ilk üçe adımızı gururla yazdırmayı başardık.

Bumu olamalıydı mükafatı; biz Maraş olarak bunamı layıkız?

Yoksa sayın başbakan bizi "çantada keklik"mi zannediyor!

Ya da Sayın Nevzat PAKDİL'i tekrar meclis başkanvekili yapmakla bizi avutacağınımı zannediyor!

Yani "Maraş'ın ağzına bir parmak bal"
(.....)
Yemezler Sayın Başbakan!
Yemezler...

Biz bakanlığı çoktaaan hak ettik.

Koskaca Maraş'ın Sayın Ertuğrul GÜNAY kadar hatırı yokmu yanınızda?
18 Temmuz günü Maraş' geldiniz, kaç kişi katıldı o mitinge biliyormusunuz?
Üstelik verilen saatten birbuçuk saat geç gelmenize rağmen sabırla bekledik sizi.
Orada, o gün adayların tanıtımları yapıldı tek tek...
Sayın Sağlam'ın aldığı alkışı karşılaştırın bakalım diğer adayların aldığı alkış, O'nun toplamına ulaşabiliyormu?

Maraş'ı Mehmet SAĞLAM sırtladı bu seçimlerde kim ne derse desin.

Maraş'a bu güne kadar en büyük hizmeti, geçmiş dönmelerde O getirdi kim ne derse dersin!

Geçen dönemin milletvekilleri Maraş'a çivi bile çakmadılar kim ne derse desin!

Yedi milletvekili bir-iki kez ancak bir araya zar zor gelebildiler kim ne derse desin!

Aralarında halen bir birleriyle küs olanlar var kim ne derse desin.

Şimdiki milletvekillerimiz "benim olamayacaksa seninde olmasın" anlayışındadırlar kim ne derse desin!

Sanmıyorum Sayın Mehmet SAĞLAM'ın Bakan olması için hiç, ama hiç kimse, yani hiç bir AK Parti yetkilisi, hiç bir AK Parti milletvekili en ufak bir çaba sarfetmemiştir kim ne derse desin!

"Bu adam"ın Bakan olmasını istemiyorlar çekemiyorlar kıskanıyorlar kim ne derse desin!

Çünkü "Bu adam" ağırlığı olan, sayılan, sevilen,kariyeri olan ve Maraş'a gerçek anlamda; diğer bir tabirle "sözde değil özde" hizmetleri olmuş bir devlet adamıdır kim ne derse desin!

Ne yazıkki vekillerimiz arasında "az olsun benim olsun" anlayışı hakimdir. Eğer aksi olsaydı, bu gün Sağlam bakandı.

Bu gün biz böyle bir şahsiyeti "Bakanlık" koltuğuna oturtamadıysak bu maalesef bizim pasif, cılız ve güdük, en önemlisi istemez ve de gönülsüz davranmamızın eseridir kimse kusura bakmasın.

Ya da şöyle soralım:
Ama yalan söylemek yok baştan konuşalım!
Kıvırmak yok baştan konuşalım!
Önce burdakilerden başlayalım; yani il yönetiminden.
Bu yönde bir kulis faaliyeti olmuşmudur Sayın İlbaşkanımızın ilçe başkanlarımızın?
Olmuşsa nasıl olmuştur, hangi düzeyde gerçekleşmiştir?

Şimdi oylarımızı verip Ankara'ya gönderdiğimiz Sayın vekillerimize soralım:
Sahi, ne yaptınız oaralarda, ne yaparsınız siz sayın vekillerim, işiniz sadece el kaldırmakmı; koltukları doldurmakmı.
Maraş'ımız için ne gibi projeleriniz var?
Sayın Sağlam'ın Bakan olması için ne gibi kulis faaliyetleri yürttünüz; ya da yürüttünüz mü böyle bir faaliyet, içinizden gelerek, hele bir deyin bize...
Çıktınızmı/çıkabildinizmi Sayın başbakan'ın karşısına.

İnsiyatifi ele alıp; şehrin önde gelenleriyle, kanaat önderleriyle, iş adamlarıyla, sivil toplum kuruluşlaryla bir ekip oluşturup, hiç çıkmayı düşündünüzmü "biz bir bakanlık istiyoruz halkımız bir bakanlık istiyor" dedinizmi?
Yoksa...
(.....)

Yoksa "başbakanın tasarrufundadır bu tür şeyler" deyip geçiştiriyormusunuz.

Size şunu söyleyeyim; bu milleti, yani Kahramanmaraş'lıyı yeteri kadar temsil edemiyorsunuz beyler.

Edemiyorsunuz, edecek olanada "engel" oluyorsunuz.
Biz buradayız, ama orada ne yaptığınızı tahmin ediyoruz.

Bu dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL'ün rüzgarıyla, Sayın Başbakan'ımızın rüzgarıyla, kıskandığınız Sayın Mehmet SAĞLAM'ın rüzgarıyla vekil seçildiniz, bunu aklınızdan çıkarmayın ve "keramet"i kendinizde aramayın.

Ve de lütfen biraz "omurgalı" olun.
"Omurgasızlık" yapmayın!

Eee...
Beş yıl çabuk geçer Beyler; benden söylemesi.

Neyse konuştukça sinirleniyorum en iyisi bir "lehavle" çekip şu yazyıyı bitireyim.

Allah'a emenet olun.
Vahdeddin ZAİMOĞLU 29.08.2007