Neden böyle bir üçgen diyeceksiniz…
Ilıca belediyesi malumunuz AK Partili.
Kasım 2002 Genel seçimlerinde AK Parti her yerde olduğu gibi açık ara 1. çıkmıştı sandıktan. Severek, canı gönülden ve hiç düşünmeden oyunu verdi Ilıca halkı…
Tabi peşinden gelen 2004’deki yerel seçimlerde de aynı yönde oy kullandı.
Yani AK Parti’den memnun, her şey yolunda ve iyi gidiyordu…
……??
Taa ki, şu kahrolası “sıcak su meselesi” ortaya çıkana kadar.
İyide, ne alakası var AK Parti’yle demeyin!
Çok alakası var, çook.
Zira suyun Özger’e verilmesinde, K.Maraş İl Genel Meclisinde bulunan AK Parti’li üyelerin çok büyük rolü vardı. Hatta rolden daha öte resmen “taraf” oldular diyebiliriz. Bir düşünün, bir kasaba ve belediyesi AK Partili, ama her nedense aynı partinin İl Genel Meclis üyeleri kendi partilerinden olan bir belediyeyi savunmak yerine tam tersi, sıradan bir vatandaşı savunup; O’ na “imtiyaz” tanıyarak su veriliyor.
Üstelik olmayan bir suyu!!!
Bilemeyiz, “kapalı kapıla”r arkasında neler döndü neler konuşuldu neler yaşandı?
Bildiğimiz bir şey varsa o da, bu kararla Ilıca halkının “sırtından hançerlenmesi”dir.
Zaten, Aslan Kaçmaz’ın davasında parti teşkilatı tarafından sahip çıkılmadığını düşünen halk “su kararı”yla resmen “deliye döndü” diyebiliriz.
Çok kızdı Ilıcalı vesselam…
Haa, AK Partili yetkililerin burada hepsini vebali var; elbette diyemeyiz, bunu da altını çizerek belirtelim.
Ama kimin parmağı olduğunu, kimin ne yaptığını biliyordu, bilmese bile tahmin ediyordu halk.
Nitekim 19 Haziran akşamı, Ilıca seçim bürosunun açılışında yaşanan çirkin olay, bu durumun dışa vurumudur diyebilirim.
Hatta bu kişilerin, Ilıcayı ziyaretlerinde halkın kendini zor tuttuğunu da biliyorum.
Bildiğim bir şey daha var!
O da tam bu dönemde Belediye Başkanlığı görevini yürüten Cuma Karalar’ın çok soğukkanlı davranarak bir taşkınlığa, olumsuz bir hadiseye meydan vermeden süreci başarıyla yönetmesidir.
Neyse konudan uzaklaşmayalım.
Su meselesi bitmiş değil…
Ilıcalı hala kızgın!
Ilıcalı hala kırgın…
Bizzat çok kişiden duydum; hatta bazı ev sohbetlerinde çok kişinin “AK Parti suyumuzu başkalarına verdi bizden oy alamaz” dediğini.
Bu arada bunu fırsat bilenler de oldu başka partilerden. Özellikle pusuda bekleyen CHP ve MHP’li bazı “sivri akıllı”, “sivri kişiler” fırsatı kaçırmıyor; önüne geleni kışkırtıyordu AK Parti’ye karşı.
Ne zaman ki TBMM’nde “erken seçim kararı” alındı ve Mehmet Sağlam’ın K.Maraş 1. sıra AK Parti milletvekili adayı olduğu kesinleşti, işte o zaman dengeler bir kez daha değişti Ilıca’da…
Yani dengeleri değiştirdi Mehmet Sağlam.
Ilıca halkının yakından tanıdığı ve geçmişte özellikle Milli Eğitim Bakanlığı döneminde üzerinde olumlu etkiler bıraktığı bir isimdi Sağlam.
Bir anlamda “ Efsane geri dönüyor”du…
Nedendir bilinmez ama hep kendinden biri olarak, bir akraba gibi davrandı Sağlam’a…
Galiba bu, Ilıca halkının üzerinde bıraktığı olumlu elektrikten ve samimiyetine inanmaktan ileri geliyordu.
Sade Ilıca’da mı?
Asalında K.Maraş kamuoyu da aynı düşünüyordu. Çünkü çok partili hayata geçişten bu yana Maraş’tan seçilen vekiller halkın nazarında hiçbir icraat yapmamışlardı. O dönemden bu yana belkide tek “iş yapmış” olan aynı zamanda “bakan” olan, yani bir bakıma Maraş’ın gururu olan Mehmet Sağlam herkese göre bir efsaneydi.
Ee, hal böyle olunca, Maraş gibi Ilıca’da, bu seferde O’nun hatırına AK Parti diyecek.
Umarım hayırlı olur ve ikinci defa Bakan olarak memleketimize önemli hizmetlerde bulunur Mehmet Sağlam.
Vahdeddin ZAİMOGLU
