10 Mayıs 2008 Cumartesi

ATMA MEHMET DİN KARDEŞİ(Mİ??)YİZ

Son birkaç gündür “kana46tv” adlı bir sitede, kerameti kendinden menkul Mehmet Taş adlı bir şahıs (K.Maraş’ta BUGÜN gazetesinin yazı işlerli müdürü oluyormuş) Ilıca ve Belediye başkanı hakkında tabiri caizse desteksiz/salvo atışlar yapıp duruyor. Şimdi, bu şahısa bazı bilgiler verelimde sallamasın. Zira anlaşılıyor ki, bu konularda epeyce cahil. Evet, oku bakalım Mehmet Bey(cik)im:
1-Ilıca’da ilkel yapılanma diye bir durum söz konusu değildir. Ve, her bütçeye, her kesime, her sınıfa hitap edecek, otel ve pansiyon bulunmaktadır. Çünkü buraya gelen insanlar, zannettiğin gibi sadece “tuzu kuru” insanlar değildir. Yani, yaptık sıra sıra beş yıldızlı otelleri, hadi bakalım kim kalacak; ya da gariban vatandaş nasıl kalacak? Ya da Erzurum’dan kalkmış şifa amacıyla yollara düşmüş vatandaş nerede kalacak? Şunu aklımdan çıkarma burası öncelikle bir şifa bulmak amacıyla gelenlerin yeridir. Çevrenin düzeni ve temizliği zaten belediye imkanları ölçüsünde çalışıyor ve şimdiye kadar da bir şikayet söz konusu değildir. Havuzlar konusuna gelince, her iki tesiste de ayrıca özel jakuzi ve küvetler mevcut olup isteyen oralardan zaten yararlanıyor sanırım anlayabildin!…
2- Kahramanmaraş’taki ekonomik durumu iyi olanlar, zaten Ilıca’yı (her nedense) sevmez, insan sevmediği yere niye gelsin. Kaldı ki Ilıca’nın zaten böyle bir duruma ihtiyacı yoktur. Çünkü Ilıca, sadece Maraş’a ait bir belde olmayıp; bütün bölgeye mâl olmuş bir kasabadır.
3- Eğer Ilıca’nın insanlara daha faydalı olmasını; insanların daha fazla yararlanmasını istiyorsan ya da Ilıca sevgisi konusunda gerçekten samimiysen, önce siyasetçilere ve yetkililerle seslen de, esas ilkel olan Ilıca yoluna bir çare bulsunlar anladın mı M. Taş??
4- Ilıca’da su yeterli olmadığı için otellere su verilemiyor. Bunun altında sırf kendinin uydurduğu sebepleri aramana gerek yoktur. Aç, MTA’ nın resmi internet sitesini bak bakalım ne diyor? (K.MARAŞ SÜLEYMANLI ILICASI JEOFİZİK REZİSTİVİTEETÜDÜ ÖN RAPORU: Yıl 1983 Yapılan çalışmalar sonucunda SONUÇ VE ÖNERİLER: Elde edilen tüm veriler göz önüne alındığında yüksek sıcaklığa sahip ve büyük rezervuarlı anomaliye rastlanmamıştır. Özel idareye ait tesislerin kuzeydoğusunda küçük bir zona sondaj önerisinde bulunmuştur. AÇIKLAMA:K.MARAŞ VALİLİĞİ) http://www.mta.gov.tr/jeofizik/kahramanmaras.htm
5- Ilıca’da bir-kaç oy değil; bir-kaç bin oy vardır, bunu da, hiçbir siyasetçi göz ardı edemez. Her ne kadar kıskansan da, Ilıca büyük bir oy ve turizm potansiyeline sahiptir. Burada kendini ele veriyorsun, olaylara sadece maddeci açıdan bakıyorsun, hadi diyelim hiç oy yok!! o zaman ne yapacağız? Sana göre; kaderine terk edeceğiz öylemi? Zaten senin gibi metaryalist düşüncelilerin yüzünden çekmiyor mu, ne çekiyorsa Ilıca.
6-Cuma Karalar’ın başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana Ilıca’da ne değişimler yaşanmış hiç araştırdınmı? Tabii ki hayır, değil mi? Cuma Bey, Aslan kaçmaz göreve dönene kadar; dönmediği taktirde seçime kadar bu beldenin Belediye Başkanı’dır; ve hizmetlerine kimseye aldırmaksızın devam edecektir, bunu böyle bilmelisin. Aslan Kaçmaz (Atilla demişin değil öğren bunları bilmemek değil öğrenmemek ayıp) üzerinden Cuma Karalar’a yüklenme aklınca; çünkü onalar birbirleriyle et ve tırnak gibidir, ne Cuma Bey; ne de Aslan Kaçmaz öyle senin gibilerin gazına gelmez, bunlar daha önce bolca denenmiş Bizans entrikalarıdır. Yok, Kaçmaz ailesiyle eski dostluğunuz olduğundan falan bahsediyorsun olabilir n’olmuş yani!?... Çok mu büyük maharet!!..
7- Sanırım otel kurşunlatmadan falan bahsediyorsun. Bunu kanıtlamayan şerefsizdir müfteridir. Evet, ortada bir kurşunlama var, fakat bu olay otel sahibi tarafından sadece provakatif amaçla yapılmış bir eylemdir. Yoksa, Ilıcalılar ve Başkan, kasabalının ve kasabanın aleyhine olabilecek hiçbir olaya meydan vermezler. Olay sonunda jandarma bütün silahları toplayıp, incelemiş ve bir sonuç çıkmamıştır, öğren bunları öyle kuru sıkı sallama. 8- İftarda verilen yemekte, Başkan’ın söyledikleri birbirini tutmuyor diyorsun nasıl!!?
“Yetkili makamlar tarafından bu özel şirkete su arama izni verlirken DSİ’nin ve MTA’nın verdiği raporların dikkate alındığını sanmıyorum. Devletin bu iki kurumunun verdiği raporlar bizim elimizde, mevcut bu raporlarda suyun debisi 34 lt/sn olduğu söyleniyor oysabu özel şirket nereden aldığını bilmediğimiz raporla suyun debisinin 204 lt/sn olduğunu iddia ediyor.
Biz burada suyun özel sektöre verilmemesi taraftarı değiliz, biz diyoruz ki o zaman gelin bu işten anlayan bir kuruma sağlıklı bir ölçüm yaptıralım, bu özel şirketin buradan su alması yarın burada kurulan 110 oteli de faaliyete geçirecek, biz onlara bu suyu verirsek İl özel İdaresinin ve Belediyenin burada kurmuş olduğu tesis ne olacak?” diyor başkan.
Bunda anlaşılmayacak bir taraf var mı Allah aşkına, anasınıfına giden cocuklar bile anlar. Ama sen anlamamaya kendini şartladınsa; ya da anlama özürlüysen, bunda başkanın suçu ne? Eğer biraz araştırma zahmetine girseydin, daha önce de yıllardır faaliyette olan başka bir özel hamamın “su yetersizliğinden” mahkeme kararıyla kapatıldığını görür dün. Üstelik su olsa, neden herkes oteline su almasın, el-alem in uyanığı malum otel mi? Bu gün Ilıca’nın tüm önde gelenlerinin otelleri olduğu halde, onlar neden böyle bir teşebbüste bulunmuyorlar, hiç düşündün mü?
9- Evet, kimse devletten güçlü değildir. Fakat devlet te, elinde bulundurduğu gücü, herkese karşı eşit kullanmak zorundadır. Öyle, bazı işgüzar (AK Partili) İl Genel Meclisi üyelerinin aldığı karaları sormadan/soruşturmadan uygulamaya sokmak ve bazı kişilere imtiyaz tanımak zorunda değildir. Devlet niçin vardır? Yasalar neye göre çıkarılır? İnsanların ihtiyaçlarına göre değil mi; o halde, devlet nazarında bir kişiyle, bir kasabanın kaderi aynımıdır/olmalımıdır?! Ya da, kendini devlet yerine koyanlara göre mi öyledir? Öyle devleti falan bu işlere karıştırıp, bir yerlere mesaj vermeye hiç gerek yoktur. Şunu bilmelisin ki, bütün Ilıcalar en az senin kadar, bu Devlet’i sever; en az senin kadar nilliyetçidir bu gün ve bu güne kadar da, Devlet’le hiçbir sorunu olamamıştır.
10- Belediye Başkanı’nın söylediklerine, senin gibi insanların zaten inanması beklenemez. Çünkü, sallıyorsun, maden gazetecisin, git Ilıca’ya konuş insanlarla, bak bakalım ne diyorlar, ne düşünüyorlar. Halkın nabzını bir tut, olay yerini bir incele bakalım neler oluyor. Yerinden kalkmadığın için sallamak zorundasın, sallayınca da tutmuyor her zaman tabii. Şu an sondaj çalışmaları devlet tarafından (senin “devlet” zannettiğin kişiler tarafından değil) durdurulmuştur, biliyor musun??
11- Hani senin köşeyin bir ismi var; “söz uçar yazı kalır” diye, onu “palavra uçar yazı kalır” ya da “çamur gider izi kalır” diye değiştirsen diyorum, bence daha iyi yakışır.
Vahdeddin ZAİMOGLU

Hiç yorum yok: