10 Mayıs 2008 Cumartesi

ILICA’DA GÜNDEM SICAK SU

Bazıları için Ilıca, beleş tava yiyip, beleş hamama girip, beleş otelde kalıp sonrada “arkadan hançerlemek”ten başka bir şey ifade etmiyor anlaşılan. Evet evet, mübalağa yapmıyorum, durum aynen bu…
Gerçek şu ki; Ilıca’nın suyu “birilerine” peşkeş çekiliyor. Bazıları için koskocaman kasabanın kaderi, istikbâli bir tarafa; Özger Oteli’nin çıkarları bir tarafa. Aslında bu mesele, Ilıca’nın “derin gündem”inde bir yıldır zaten var idi. Fakat kamuoyuna yeni yeni yansıdı, o ayrı davâ…Okadar ki; iş belediye başkanı da dahil olmak üzere, belediye meclis üyelerinin tamamının AK Partiden istifasına kadar geldi dayandı. Ama, aklıselim galip geldi. Allah’tan istifalar kabul edilmedi de “Gâvura küsüp oruç yemek”ten son anda dönüldü. Tabî istifa olayı AK Partili il genel meclisi üyelerine gösterilen tepkiden başka bir şey değildi. Çünkü AK Parti kimsenin babasının malı değildir. Hele hele birkaç kendini bilmez, işgüzar adamın partisi hiç değildir. Aslında bu hadiselere sebebiyet verenlerin utanıp (utanacak yüz varsa) derhâl pılını-pırtısını toplayıp AK Partiyi terk etmeleri lazımdı.
Sonuç olarak, İl Başkanı Sayın Veysi Kaynak ve beraberinde milletvekili sayın M.Ali Bulut ve il yönetiminin de olduğu bir grup Ilıca’yı ziyaret etti. Sorunun derhal hallolacağına söz verdi. Bir de sürpriz yaptı sayın Kaynak; Ilıca yolu için ödenek ayrıldığını ve yolun en kısa zamanda yapılacağını söyledi. Biz de konunun takipçisi olacağız ve sayın İl Başkanının samîmiyetine güveniyoruz.
Neyse biz şu “sulu” konuya dönelim ve “eteğimizdeki taşlar”ı boşaltalım:
Malumunuz, Ilıca’da iki kaplıca hamamı var ve kaplıca suyu ancak mevcut tesisleri idare ediyor. Yer altındaki su rezervinin ne olduğu Maden tetkit ve arama kurumunun raporlarıyla sabittir. Yani su “eh işte” denecek kadar…Hâl böyleyken, bizim İl Genel Meclisinden her nasıl oluyorsa özel bir şahsa (Özger Oteli) su arama ve tesisine su alabilme kararı çıkıyor. Duyan da zanneder ki K.Maraş’ın İl Genel Meclis üyeleri (tabî sağ duyulu sayın üyeleri tenzih ederim) çook uzaklardan; Patagonya’dan falan ihraç edilmişler de konuyu hiç bilmiyorlar. Yok, hiçte öyle değil, hepsi bu şehrin, bu memleketin, bu yörenin insanları ve Ilıca’daki suyun durumunu pekâla “bal gibi” biliyorlar. Pekî, biliyorlarda neden böyle oluyor, neden Özger Oteli’ne su vermek adına Ilıca’nın geleceğiyle, huzuruyla, kaderiyle oynuyorlar, neden…Neden suyun yetersiz olduğunu “bile-bile” ve de başkasına su verildiği taktirde mevcut tesislerin suyunun kuruyacağını bilerek bunu yapıyorlar. Birisi çıksın, izah etsin de bizde bilelim. Hadi diyelim Özger suyu aradı, buldu, vurdu sondajı ve çıkardı…Allah göstermesin diğer sular kesildi, yada yetmeyecek kadar azaldı. N’olacak ondan sonra ha; n’olacak? Yoksa “birilerine” kına-mı göndermek zorunda kalacağız.
Ilıca’dan, çevre köy ve kasabalardan, hatta çevre illerden buraya geçim sağlamak için gelmiş; çocuklarının geleceği için yatırım yapmış, binlerce insanın durumu n’olacak? Bu gün binlerce insan, yazın iki üç aylık kısa zamanda bu sudan aşını-ekmeğini, çoluğunun-çocuğunun nafakasını temin ediyor. Kimisi otel açmış, kimsi bakkal, kasap, fırın, manav; kimisi pazarda sebzesini meyvesini satıyor; kimisi mısır, kimsi çekirdek satıyor; kimisi kundura boyuyor; kimisi bir kendir almış sırtında eşya taşıyor, kimisi çay satıyor, kimisi direksiyon sallıyor…Hangi vicdan, nasıl oynar bu kadar insanın ekmeğiyle, nasıl?…Her şey bir tarafa; kimse, ama kimse; elinden ekmeğinin alınmasına asla müsade etmez arkadaş, bu böyle bilinmeli ve de unutulmamalı. Herkes ayağını denk almalı, aklını başına toplamalı…Hadi diyelim bu olay gerçekleşti; kasabada meydana gelebilecek olayların sorumluluğunu kim alacak? Bu işte taraf olanlar üstleneceklermi, varmı böyle “mangal gibi” yürekli olanı…
Yahu Ilıca Kahramanaraş’ımızın gururu, göz bebeği…Bunlarda anlaşılan Allah’tan korkma, kuldan utanma yok ki, bir taşta kendileri koyacağına en önemlisi şu yol sorununu bir an önce çözeceklerine Ilıca’lının “ekmeğine kan doğrama”ya kalkıyorlar.
Hem İl Genel Meclisinin konuya muhatap sayın(??!) üyeleri; hemde bu işte bilerek veya bilmeyerek dahli olan yetkili ve “etkili” kişiler, bilmiyorlarmı ki, değil İl Genel Meclisinden; TBMM ‘den dahi karar çıkarsalar Ilıca’lı ekmeğiyle oynatmaz aldırtmaz elinden “geçim kaynağı”nı…
Bu gün Siirt’ten Ilıca’ya tur düzenleniyorsa bunu kıskanmak yerine gurur duyulmalıdır. Buraya gelen herkes buranın temizliğinden, havasından, suyundan, güzelliğinden, insanlarının dürüstlüğünden memnun olduğunu söylüyor. Temiz olmak dürüst olmak en önemlisi turizm ve cazibe merkezi olmak “suçmu” yoksa birilerine göre. Kimse “karnından” konuşmasın, yada içten pazarlık yapmasın. Bir sıkıntısı olan varsa çıkar delikanlı gibi söyler... Yoksa bu iş “tamamen duygusal” mes-elelere mi(?) dayanıyor.
Denilebilir ki bunların hepsi yanlış. O zaman çıksın birisi doğruları söylesinde biz de bilelim cümle âlemde…
Ya da ihanetin taa kendisi…
Vahdeddin ZAİMOGLU 18 EYLÜL 2006 (YEREL) MANŞET