13 Haziran 2008 Cuma

Hacıbektaş Kriterleri

vahideddun46@haotmail.com
Anayasa Mahkemesi 2’ye karşılık 9 oyla yine dünyada eşi menendi görülmemiş bir karara imza attı.
Türkye büyük millet meclisinin 411 oyla değiştirdiği başörtüsünü de kapsayan anayasa değişikliği iptal edildi.
Bu aslında neye benziyor biliyormusunuz?
Tıpkı İslamiyet öncesi “cahiliye dönemi”nde arapların helvadan putlar yapıp onlara “tanrı” diye tapması; ama acıkınca da hiç tereddüt etmeden yemesi gibi bir şey.
Biliyorsunuz mevcut anayasa, bir askeri cunta anayasası. Yani aslında şimdiki anayasa mahkemesi üyelerinin fikirdaşlarının yaptığı bir anayasa.
Ne diyorlar işlerine geldiği zaman “olmaz anayasa böyle böyle diyor” demiyorlarmı.
Diyorlar.
Ee, şimdi yaptıkları ne?
Kendi kutsadıkları (bir anlamda kendi çıkardıkları)kanunları kendileri çiğnemek değilmi?
Öyleyse cahiliye döneminden farkları ne?
Yada aldıkları kararları anayasa kriterlerine göre değilde “Hacıbektaş” ve “Sezer” kriterlerine göre alıyorlar demektir.
Hacıbektaş nerdenmi çıktı?
Nerden çıkacak daha kaç gün oldu yüksek yargı erkinin Hacıbektaş’a giderek yüz sürmelerine.
Birde bunun tersini düşünün!
Yani yüksek yargıçlardan birinin, örneğin hacca gitmesini…
Neler olurdu neler.
Neyse…
Karara dönecek olursak:
Bu kararla millet yok sayıldı.
Bu kararın verilmesi ile bazı kesimlerin kıs kıs; bazılarınında ağzı kulaklarına varıncaya kadar güldüklerini görüyoruz.
Nasıl gülmesinler, nasıl sevinmesinler ki.
Sezer’in ve Demirel’in atadığı 9 üye olmasaydı...
Alimallah gimişti laiklik!!
Açıktan sevinenler ve ağzı kulaklarına varanlar hiçbir zaman bu ülkenin halkıyla barışık olmayan ama etiketlerinde “halkçı” yazan seçkinler zümresi.
Yani CHP, TÜSİAD, bir kısım emekli zevat, Hacıbektaş’çılar ve rektörler gibi tuzu kuru tabaka.
Hani “halk plajları doldurdu vatandaş denize giremedi” diyenler.
Gizli sevinenler ve kıs kıs gülenlere gelince, onlar bu sefer işi “silahsız kuvvetler”e havale etmiş görünüyorlar.
Eskiden kendileri ortaya çıkar darbe yapardı ama şimdi başka yöntemlerle iş görüyorlar.
Belki de artık halkın uyandığının farkındalar ve tankların üzerine çıkmalarından ve önüne yatmalarından korktukları için böyle bir yönteme baş vuruyorlar.
Halkda onları "siyasete müdahale etmiyor" zannediyor.
Tabii yersen!
Aslında filmin yönetmeni onlardan başkası değil.
Bütün bunlar olurken halka vekalet edenler hiç bir şey yapmıyor.
Neden herkes sus pus.
Oysa halkın oyları hiçe sayıldı.
Bu karardan sonra artık meclisin hiçbir hükmü kalmaımştır.
Bu karar parti kapatmadan daha vahim bir karardır.
Şimdi milletin vekillerinden beklenen; aldıkları yetkiyi sine-i millete dönerek onurluca iade etmeleridir.
Kimse hikaye anlatmaya kalmasın.
Gerisi laga luga…
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLA

Hiç yorum yok: